Skip to main content

On Sale: GamesAssetsToolsTabletopComics
Indie game storeFree gamesFun gamesHorror games
Game developmentAssetsComics
SalesBundles
Jobs
TagsGame Engines

Akın Artun Yüceege

1
Posts
4
Followers
A member registered Feb 18, 2022 · View creator page →

Creator of

Recent community posts

Bu oyun beni gerçekten çok derinden etkiledi. Her sahnesinde, özellikle de atmosferin giderek ağırlaştığı bölümlerde, duygusal anlamda büyük bir yoğunluk hissettim. Özellikle Jem Bey’i karşımda görmek… Benim için sadece bir oyun deneyimi değil, aynı zamanda sarsıcı bir yüzleşme gibiydi. Sanki karakterle değil de, kendi içimde bastırdığım bir yanımla konuşuyormuşum gibi hissettim.

İntihar ettiğimiz noktada verilen o derin mesaj ise hâlâ zihnimde yankılanıyor. O sahne sadece dramatik bir an değildi; yaşam, suçluluk, kaçış ve kabullenme üzerine söylenmiş sessiz ama çok güçlü bir cümle gibiydi. O an, oyuncunun eyleminden ziyade duygusunun ön planda olduğu, varoluşsal bir kırılma yaşatan bir andı.

Enes Batur Bey’in kazasını gördüğüm noktada ise içim gerçekten parçalandı. O an beni bir anda geçmişe, kaybettiğim amcam Veren Ağaca götürdü. Onu kaybettiğimde içimde kalan o büyük boşluğu, o sahnede yeniden hissettim. O an sadece bir oyun sahnesi değil, kişisel bir anıya, derin bir duygusal yaraya dönüştü. Oyunun sınırlarını aşan o duygu, bana hem kaybın hem de hatırlamanın ne kadar güçlü şeyler olduğunu hatırlattı.

Bu oyunu bitirdikten sonra bile etkisinden çıkamadım. Görselleri, müziği, sessizlikleri ve diyaloglarıyla insana ölümle yaşam arasındaki çizginin ne kadar ince olduğunu hatırlatıyor. Jem Bey’in temsil ettiği şeyin, belki de hepimizin içinde bir yerde duran karanlıkla yüzleşmek olduğunu düşündükçe, oyun bir eğlenceden çok daha fazlasına dönüşüyor.

Gerçekten, bu kadar derin bir duygusal etkiyi bir oyun üzerinden hissetmek benim için çok nadir bir deneyim oldu.